28 Mart 2013

Best Motorcycle Songs - En iyi Motosiklet Şarkıları



İşte gene inanılmaz yanlı bir listeyle daha birlikteyiz motosiklet severler.

Görüşemediğimiz süre içerisinde çok fazla motora binemedim. Merak etmeyin, geçen yaz yaptığım büyük kazanın bunda etkisi yok. Yeni bir eve çıktım. Bir türlü bitmiyor işler. Hatta şu anda bile bu yazıyı yazmak yerine temizlik yapmam gerekiyor aslına bakarsanız. Diğer türlü, evin içinde kendime küçük bir ekosistem kurmaya başlayacağım sanırım.

Neyse, bu küçük sohbetin ardından bugünkü yazımı anlatayım.

Şimdi, şöyle yapıyoruz;








Motosiklette dinlemeye bayıldığım eserleri yazmaya karar versem de, motosiklet üstünde müzik dinlemenin sakıncalarını bildiğinizi(!) düşünüyorum.

Motosiklete biniyorsanız, ancak kendi kendinizin kontrolünde olursunuz. Dikkatli olun.

Seçtiğim şarkıların altlarına da motordan indiğinizde dinleyebileceğiniz, belki orijinallerinden bile daha iyi, en beğendiğim versiyonlarını ekledim.

Bu küçük notu da ilettip, sıkıcı ama önemli uyarımızı da yaptıktan sonra listeyi oluşturmaya başlayabiliriz sanırım. Öncelikle evet, ondan bire doğru bir sıralama var fakat bu, elbette ki benim zevkime göre düzenlendi. On binlerce harika şarkı arasından elene elene seçilmedi. Bu yazıyı yazan tembel, aklına gelenleri eklemeye devam eder belki bir gün.

10. Billy Idol - Rebel Yell
Asisiniz, Haykırın!





15 Ocak 2013

İlk Aşk, İlk Nefes - Başlangıç Motosİkletİ - 1



Uzun bir aradan sonra tekrar buluşmak güzel...

Bu boşluğu en hızlı şekilde doldurmak için her motorcu için özel olan o 'an'ı incelemek istedim fakat oldukça uzun süreceği düşünülürse, sizi de sıkmamak adına bir kaç parçaya bölmeye karar verdim.

Bu konuyla ilgili olarak, gerek İngilizce, gerek Türkçe binlerce yazı bulabilirsiniz. Bu yazıların bir çoğundaki en dramatik yan, "ilerde BMW R 1200 GS istiyorsanız şu şu motordan başlayın, yok ön çift disk olsun arka tek, vs.." gibi motora yeni başlayacak normal bilgideki bir insanın kafasını karıştıracak terminolojiyle yazılmış olmaları. Fakat ben, Elvis Rice, size bunların içinde en kapsamlı - en yararlı - en anlaşılır olanını sunmaya çalışacağım.



Her şeyden önce bir şeyi kabul etmemiz gerekecek sayın motosiklet sevdalısı arkadaş. Tamamen aynı iki motosiklet, sürücüsünün boyuna, kilosuna, karakterine ve -hatta trafikteki diğer araç sürücüleri sağolsun- cinsiyete göre farklı sürüş deneyimleri yaşatır.

Bu şu demek; motora aynı anda başlayan iki yakın dost bir indirim kapıp aynı mağazadan iki motosiklet alıyorlar fakat birisi üç ay sonra motosikletten nefret eden, diğeriyse aşık biri oluyor.

Nefret eden olmamak için, bu deneyimi maksimum zevkle yaşamak için sözlerime kulak ver ey sevdalı. (Öyle aman aman epik bir sesleniş olmadı ben de kabul ediyorum)

İncelemeye başlarken, evrensel bazı durumlardan bahsetmekte fayda var. Bu durumlar, motora başlayacak olan her sevdalıyı etkileyecektir. O yüzden burası önemli.

23 Ekim 2012

BMW R 1200 GS - Geliştirme Teknikleri



2013 model, yeni R 1200 GS geçtiğimiz günlerde yapılan lansmanla dünyaya tanıtıldı. Büyük ölçüde geçer not alan, BMW'nin bu en çok satan modeline yaptığı testlerden bazı fotoğraflar ise oldukça etkileyici.



Rüzgar ve yağmur testleri için özel olarak geliştirilen akustik rüzgar tünelinin içinde gerek dummy, gerek gerçek sürücü kullanılarak yapılan deneylerde kullanılan teknikler oldukça ilgi çekici.

22 Ekim 2012

Motorcycle Celebrities - Tasarım İkonları - Elvis Top 10

Bazı motorlar vardır, karıştırır dururuz, şu muydu bu muydu diye...

Ama bazıları vardır ki, ilk görüşte, o tek bir fotoğraf karesinde bile kendilerini hatırlatırlar hemen. En ufak aksesuarına kadar özeldir bu motorlar. Çünkü meşhurdurlar, çünkü bazıları yıllara meydan okur, bazıları meşhur oldukları sene yerleşirler o tahtlara. Bu sebepten, rengi, aynası, farı, egzozu, kısaca makyajları ne kadar değişse de tanırız onları.

Hadi o zaman kolay bir Top-10 listesiyle açıklayalım.. (Bu liste ülkemizde görme ihtimalimizin daha yüksek olduğu modeller arasından seçilmiştir. Fakat bu, bir gün görebileceğiniz garantisini de vermemektedir.)

10. BMW - R 1200 GS



Bu stil ikonu dual purpose güzellik, 2004 yılında R 1150 GS'in yerini aldığında 30 kg. hafiflemişti. Bununla birlikte 100 beygir güce çıkarılınca gayet güzel bir performans artışı sağlanmıştı.


R 1150 GS'in kendine has tarzı zaten BMW Motorrad'ın en büyük reklam yüzüydü. Fakat geliştirmek de gerekiyordu. Bu sebeplerden, hem bu yüzü korumak, hem de gelişen teknolojiyi, artan performansı ifade edecek bir tasarım yapılmalıydı.

İşte bu gördüğünüz modernist ve akıcı tasarım, R 1200 GS'e dünyada bir çok ödül kazandırdı. Hali hazırda BMW markası altında en çok satılan motosiklet ünvanını da koruyor.





9. Aprilia RSV-4 Factory


 Ah bu italyan tasarımcılar biraz da çirkin bir şeyler yapabilseler. Bu harika aletin içindeki teknoloji çok can yakıcı; dışındaki tasarımsa bir o kadar göz alıcı.

RSV-4 Factory, dünyanın en hızlı motorlarından biri. Aprilia'nın racing kategorisindeki şampiyonlukları saymakla bitmez. Zaten, Max Biaggi de çirkin motora binmez. 

Ön kısımdaki üç bölümlü farları onu ilk gördüğünüzde tanımanızı sağlıyor. +300 km/s hızla yanınızdan geçtiğinde de, size sadece, arkasından baktığınızda gördüğünüz estetik harikası kuyruğa heyecanla bakmak kalıyor.



Yamaha V-Max - Ghost Rider!!!



"Ghost Rider'da oynamak O'nun suçu değil!!!"

Bu konuya geri dönmek üzere, V-Max'ı tanıtıp, incelemeye başlayalım...

1985'e dönüyoruz. Şimdi, California'lı John Reed diye bildiğimiz, saygıdeğer bir abimiz var. Tasarımcı. Yamaha bu arkadaşa bir teklif götürüyor. Diyor ki; 

Yamaha:
- Bak bizim canavar bir motorumuz var, Venture Royal. Biz bu motoru modifiye ettik, ufak tefek oynadık üstünde. Bir de V-Boost diye bir sistem ekledik.

John Reed:
- V-Boost ne ya? 
diye sordu Japon abilerine...

Yamaha:
- Şimdi V-Boost öncelikle çok süper bir şey! Neden? 4 silindirli canavar motorumuzu hızlanarak 5.750 devire getirdiniz. Ama sizin deli kaçmanız lazım. 1 ve 2.; 3 ve 4. silindirler arasında, emme manifoldundaki kelebek valfleri açmaya yarayan bir sistem bu V-Boost. Bu da kısacası normal motorlara uygulandığında ekstra %10 performans sağlıyor. Hem de valfleri tümden açmıyor, bilgisayar kontrollü bir servo motor, 8.000 devire kadar kademeli olarak açıyor ki, stabil olsun.

21 Ekim 2012

Honda Fury - En Zoru, En Basiti Yapmaktır




Modellenmiş gibi ya da oyuncak bir motor gibi duruyor değil mi?

İşte bu, tam da aradıkları şeylerden biriydi cruiser kullanıcılarının; basitlik.

2009'un Mayıs'ında bayiilerdeki yerini aldığında, hepimiz şunu gördük: Konfordan, estetikten ödün vermeden yapılabilecek en iyi tasarımlardan birini yapmıştı Honda.

Bir insan başını çevirip bu motora da bakmayacaksa, zaten hiç birine kolay kolay bakmazdı.

38 derecelik rake açısı, 9 kollu 21" ön lastiği, 20 cm üzerine basan arka lastiği, 1800 mm'lik wheelbase'i ile ön kısımda hidrolik hortumu dışında bağırsaklarını göstermemesi, Fury'i en çekici kılan özelliklerden sadece bazıları.

Motor bloğunda kullanılan parlak malzeme miktarı çok iyi ayarlanmış... %100 parlak. Kolay kolay hiç bir motorda böyle güzel görünmeyecekken, basit bir tasarımın içinde böylesine yedirilmiş olması, Honda'nın bu işin de altından gayet güzel kalktığını gösteriyor.

Cruiser kullanıcıları bilirler, gri renk risklidir. Bir anda bütün motor bloğunuzun ihtişamını alıp götürebilir. Fakat gri renk seçeneğinde bile bu motor, ortasındaki 1300cc'lik "V" harfini gözünüze sokmayı başarıyor.

19 Ekim 2012

Rat Bikes - O Kadar Çirkin ki, Çok Güzel!!!



Seneler 1979'u gösterdiğinde öyle bir film çıkmıştı ki piyasaya, tüm dünyada getirdiği ses bir kenara, bir grup insan için çok daha fazla şey ifade ediyordu.

Mad Max.


Mel Gibson'ın oynadığı bu yapım, öyle bir dünya yaratıyordu ki, insanlık çığrından çıkmış ve her şey ölüm kalım üzerineydi. Yaratılan dünyada, bir çok detay çok şık ve çiğ bir şekilde dile getiriliyordu. Eh, böyle bir dünyada kullanılacak araçlarda unutulmamıştı elbette.



Dediğim gibi, bir grup insan bu filmi çok daha farklı gözle izlediler. Bunlar, Rat Bike sahiplerinden başkaları değillerdi..

...

Mad Max'e tekrar döneceğiz. Öncelikle biraz geçmişe gidelim...

Rat bike modasının ne zaman başladığı ile ilgili kesin bir kayıt yok. İsmini kimin verdiği konusundaki genel inanış, bu ismi Easyriders dergisinin 1980 Eylül sayısında aldığı yönünde. 80'lerin sonunda iyice bilinmeye başlayan rat bike'lar, 90'larda, motosiklet dünyasında iyice meşhur olmaya başlamıştı.