23 Ekim 2012

BMW R 1200 GS - Geliştirme Teknikleri



2013 model, yeni R 1200 GS geçtiğimiz günlerde yapılan lansmanla dünyaya tanıtıldı. Büyük ölçüde geçer not alan, BMW'nin bu en çok satan modeline yaptığı testlerden bazı fotoğraflar ise oldukça etkileyici.



Rüzgar ve yağmur testleri için özel olarak geliştirilen akustik rüzgar tünelinin içinde gerek dummy, gerek gerçek sürücü kullanılarak yapılan deneylerde kullanılan teknikler oldukça ilgi çekici.

22 Ekim 2012

Motorcycle Celebrities - Tasarım İkonları - Elvis Top 10

Bazı motorlar vardır, karıştırır dururuz, şu muydu bu muydu diye...

Ama bazıları vardır ki, ilk görüşte, o tek bir fotoğraf karesinde bile kendilerini hatırlatırlar hemen. En ufak aksesuarına kadar özeldir bu motorlar. Çünkü meşhurdurlar, çünkü bazıları yıllara meydan okur, bazıları meşhur oldukları sene yerleşirler o tahtlara. Bu sebepten, rengi, aynası, farı, egzozu, kısaca makyajları ne kadar değişse de tanırız onları.

Hadi o zaman kolay bir Top-10 listesiyle açıklayalım.. (Bu liste ülkemizde görme ihtimalimizin daha yüksek olduğu modeller arasından seçilmiştir. Fakat bu, bir gün görebileceğiniz garantisini de vermemektedir.)

10. BMW - R 1200 GS



Bu stil ikonu dual purpose güzellik, 2004 yılında R 1150 GS'in yerini aldığında 30 kg. hafiflemişti. Bununla birlikte 100 beygir güce çıkarılınca gayet güzel bir performans artışı sağlanmıştı.


R 1150 GS'in kendine has tarzı zaten BMW Motorrad'ın en büyük reklam yüzüydü. Fakat geliştirmek de gerekiyordu. Bu sebeplerden, hem bu yüzü korumak, hem de gelişen teknolojiyi, artan performansı ifade edecek bir tasarım yapılmalıydı.

İşte bu gördüğünüz modernist ve akıcı tasarım, R 1200 GS'e dünyada bir çok ödül kazandırdı. Hali hazırda BMW markası altında en çok satılan motosiklet ünvanını da koruyor.





9. Aprilia RSV-4 Factory


 Ah bu italyan tasarımcılar biraz da çirkin bir şeyler yapabilseler. Bu harika aletin içindeki teknoloji çok can yakıcı; dışındaki tasarımsa bir o kadar göz alıcı.

RSV-4 Factory, dünyanın en hızlı motorlarından biri. Aprilia'nın racing kategorisindeki şampiyonlukları saymakla bitmez. Zaten, Max Biaggi de çirkin motora binmez. 

Ön kısımdaki üç bölümlü farları onu ilk gördüğünüzde tanımanızı sağlıyor. +300 km/s hızla yanınızdan geçtiğinde de, size sadece, arkasından baktığınızda gördüğünüz estetik harikası kuyruğa heyecanla bakmak kalıyor.



Yamaha V-Max - Ghost Rider!!!



"Ghost Rider'da oynamak O'nun suçu değil!!!"

Bu konuya geri dönmek üzere, V-Max'ı tanıtıp, incelemeye başlayalım...

1985'e dönüyoruz. Şimdi, California'lı John Reed diye bildiğimiz, saygıdeğer bir abimiz var. Tasarımcı. Yamaha bu arkadaşa bir teklif götürüyor. Diyor ki; 

Yamaha:
- Bak bizim canavar bir motorumuz var, Venture Royal. Biz bu motoru modifiye ettik, ufak tefek oynadık üstünde. Bir de V-Boost diye bir sistem ekledik.

John Reed:
- V-Boost ne ya? 
diye sordu Japon abilerine...

Yamaha:
- Şimdi V-Boost öncelikle çok süper bir şey! Neden? 4 silindirli canavar motorumuzu hızlanarak 5.750 devire getirdiniz. Ama sizin deli kaçmanız lazım. 1 ve 2.; 3 ve 4. silindirler arasında, emme manifoldundaki kelebek valfleri açmaya yarayan bir sistem bu V-Boost. Bu da kısacası normal motorlara uygulandığında ekstra %10 performans sağlıyor. Hem de valfleri tümden açmıyor, bilgisayar kontrollü bir servo motor, 8.000 devire kadar kademeli olarak açıyor ki, stabil olsun.

21 Ekim 2012

Honda Fury - En Zoru, En Basiti Yapmaktır




Modellenmiş gibi ya da oyuncak bir motor gibi duruyor değil mi?

İşte bu, tam da aradıkları şeylerden biriydi cruiser kullanıcılarının; basitlik.

2009'un Mayıs'ında bayiilerdeki yerini aldığında, hepimiz şunu gördük: Konfordan, estetikten ödün vermeden yapılabilecek en iyi tasarımlardan birini yapmıştı Honda.

Bir insan başını çevirip bu motora da bakmayacaksa, zaten hiç birine kolay kolay bakmazdı.

38 derecelik rake açısı, 9 kollu 21" ön lastiği, 20 cm üzerine basan arka lastiği, 1800 mm'lik wheelbase'i ile ön kısımda hidrolik hortumu dışında bağırsaklarını göstermemesi, Fury'i en çekici kılan özelliklerden sadece bazıları.

Motor bloğunda kullanılan parlak malzeme miktarı çok iyi ayarlanmış... %100 parlak. Kolay kolay hiç bir motorda böyle güzel görünmeyecekken, basit bir tasarımın içinde böylesine yedirilmiş olması, Honda'nın bu işin de altından gayet güzel kalktığını gösteriyor.

Cruiser kullanıcıları bilirler, gri renk risklidir. Bir anda bütün motor bloğunuzun ihtişamını alıp götürebilir. Fakat gri renk seçeneğinde bile bu motor, ortasındaki 1300cc'lik "V" harfini gözünüze sokmayı başarıyor.

19 Ekim 2012

Rat Bikes - O Kadar Çirkin ki, Çok Güzel!!!



Seneler 1979'u gösterdiğinde öyle bir film çıkmıştı ki piyasaya, tüm dünyada getirdiği ses bir kenara, bir grup insan için çok daha fazla şey ifade ediyordu.

Mad Max.


Mel Gibson'ın oynadığı bu yapım, öyle bir dünya yaratıyordu ki, insanlık çığrından çıkmış ve her şey ölüm kalım üzerineydi. Yaratılan dünyada, bir çok detay çok şık ve çiğ bir şekilde dile getiriliyordu. Eh, böyle bir dünyada kullanılacak araçlarda unutulmamıştı elbette.



Dediğim gibi, bir grup insan bu filmi çok daha farklı gözle izlediler. Bunlar, Rat Bike sahiplerinden başkaları değillerdi..

...

Mad Max'e tekrar döneceğiz. Öncelikle biraz geçmişe gidelim...

Rat bike modasının ne zaman başladığı ile ilgili kesin bir kayıt yok. İsmini kimin verdiği konusundaki genel inanış, bu ismi Easyriders dergisinin 1980 Eylül sayısında aldığı yönünde. 80'lerin sonunda iyice bilinmeye başlayan rat bike'lar, 90'larda, motosiklet dünyasında iyice meşhur olmaya başlamıştı.

Suzuki VZ800 - Intruder M800


Japon üretici Suzuki'nin efsanevi Intruder serisine 2005 yılında eklediği VZ800 - Intruder M800, yepyeni makyajı ve çekici tavırlarıyla radarlarımıza takılıyor.

Abisi Intruder VZR 1800'le birlikte Batman ve Robin'in motosikletleri gibi duruyorlar. Özel ve imza gibi bir dizayn. Elbette aralarında ciddi bir sınıf farkı var. Eh Batman'le Robin'de de var zaten...

Neyse, biz abilerini bir kenara bırakalım, rakipleriyle alakalı özelliklerine bir bakalım.

M800'e ilk baktığımızda neler görüyoruz?



Harika tasarlanmış bir boyun, akıcı bir gövde ve spor bir kuyruk. Açıkçası, arka koltuk dizaynını ilk gördüğümde bu akıcılığı bozduğuna inandığım için bir parça hayal kırıklığına uğrasam da, mono kapak'la bu kadar güzel olan bir cruiser çok nadir bulunur.

Depoyla kuyruğun akıcı uyumu, farı çevreleyip gidona uzanan mükemmel boynunun radyatörle yaptığı dik açı, spor görüntüye uygun kısa ön çamurluk ve aynı sportif yaklaşıma uygun 3 kollu ön, 6 kollu arka jant, M800'ü ilk bakışta tanıyabileceğiniz bir motor haline getiriyor. 


Ters bağlanmış amortisörler dikkatli izleyicilerden artı puan alıyor. Kontroller basit ve şık. Bu motora yakışıyor. Orjinal aynaları motorun genel havasına gayet uyumlu durumda. 

Genelde hiç bir cruiserda her nedense(!) motora uygun ayna üretmeyen üreticiler bu seferlik geçer not aldılar. Tek göze batan şey fren hidrolik deposu. Eh, artık ona da nazarlık diyelim.

18 Ekim 2012

Kawasaki VN800 - Drifter



2006 yılının soğuk bir gecesi, buz gibi bir haber içimizi burktu...

Hayır, hayır, bu kadar duygusallaşmaya gerek yok elbette. Kawasaki, Vulcan (VN) serisinden üretimine devam ettiği Drifter modelinin üretimini durdurmuştu. Yaklaşık, on yıla damgasını vuran bu model, aslında Indian Chief'ten basitçe esinlenilmiş(!) olmasına rağmen gerek fiyatı, gerek performansıyla gerçekten çok olumlu tepkiler almıştı. 


Yamaha XVS 950a - Midnight Star

Evet... 

Resme tıklayıp büyüttüğünüzde hissettiğiniz duyguların benzerlerini ben de hissetmiştim. XVS 950a nam-ı diğer, Midnight Star, insanda heyecan uyandıran bir motor. Bana kalırsa bu heyecanı uyandırmasının ilk sebebi, Türkiye'de yerini aldığı Drag Star'lardan farklı olması. O kadar çok vardı ki Drag Star'lardan çok memnun ama bir o kadar da sıkılmış cruiser kullanıcıları. Yamaha'dan böyle bir yanıt bekliyorlardı. İşte o yanıt bundan 2 sene önce Yamaha'dan geldi.

Artık daha fazla yerini almaya başladı sokaklarda. Hatta ilanlarda bile bulabiliyoruz artık. Bu yüzden ismini sıkça duymaya başlayacağız gibi geliyor.

Peki bu motor kimdir necidir? Piyasaya düşüp, birden yok mu olacak? Yoksa Drag Star serisi gibi bir fenomen mi yaratacak?


Öncelikle, Yamaha Türkiye'nin şu anda satış yaptığı cruiser sınıfındaki tek motoru olduğunu hatırlatmak lazım. Zira Midnight Star, XV1900 gibi motorlarda da geçen bir isim fakat Türkiye'de satışı yok. 

Bu bilgiden sonra, öncelikle görünüme gelelim. Görünüm hakkında söylenecek çok bir şey yok aslında. Bütün kızların bakmak isteyeceği ama bir o kadar da efendi çizgileri var Midnight Star'ın. Derli toplu bir motor. Yamaha'dan elbette bir Honda Fury tasarımı beklemiyorduk ama bu motor gerçekten çok güzel oldu. 

Gözümüze takılanlar neler peki? 

Şeytan bu sefer hangi detaylarda saklı..?

Güzel bir akışkanlık var Midnight Star'da. Jantlar ve çamurluktan başlayan bu görsellik, sizi motor bloğuna, oradan da sade ve şık egzoza götürüyor. İşte yukarda Honda Fury'den bahsederken, bunu kastetmiştim. Kafa karışıklığı yok, gayet derli toplu. Fakat iyi bakıldığında detayların iyi düşünüldüğünü görüyoruz.


8 kollu alüminyum jantları, 8 kollu kayış dişlisi birbirlerini tamamlayan güzel detaylardan. Şase bağlantısındaki renk uyumluluğu göz dolduruyor. Yolcu peglerinin siyah kaplamalı olması da bu resmi tamamlıyor.









Hyosung Gv 250 - Beklenmedik Performans


Koreli Hyosung, yaptığı tasarımlarla dikkat çekerken, Türkiye pazarında da kendine ciddi bir yer edinmeye başladı. Bu yer edinme, 2009'dan sonra Türkiye satışının Global Motor'dan Kuralkan vasıtasıyla Kanuni'ye geçmesiyle iyice perçinlendi. Üstünde ve ruhsatında Kanuni yazsa da biz Hyosung olarak incelemeye devam ediyoruz elbette.

Görüntü

Gv 250, öncelikle görüntü itibariyle gerçekten tatmin edici. Makyajlanan yeni modeli ise eski gv250'ye ihanet etmeden kendini ondan ayırmayı başarıyor. 

Canlı gördüğünüzde ilk dikkati çeken kısım egzoz oluyor. Custom cruiserlarda alışık olduğumuz bu görüntüyü standart olarak sunuyor Hyosung. Ses, rahatlık verici bir düzeyde, kesinlikle rahatsız etmiyor. Tabi bunda, maksimum gücü 10.000 rpm'de vermesinin de etkisi var. O noktaya da değineceğiz.