22 Ekim 2012

Yamaha V-Max - Ghost Rider!!!



"Ghost Rider'da oynamak O'nun suçu değil!!!"

Bu konuya geri dönmek üzere, V-Max'ı tanıtıp, incelemeye başlayalım...

1985'e dönüyoruz. Şimdi, California'lı John Reed diye bildiğimiz, saygıdeğer bir abimiz var. Tasarımcı. Yamaha bu arkadaşa bir teklif götürüyor. Diyor ki; 

Yamaha:
- Bak bizim canavar bir motorumuz var, Venture Royal. Biz bu motoru modifiye ettik, ufak tefek oynadık üstünde. Bir de V-Boost diye bir sistem ekledik.

John Reed:
- V-Boost ne ya? 
diye sordu Japon abilerine...

Yamaha:
- Şimdi V-Boost öncelikle çok süper bir şey! Neden? 4 silindirli canavar motorumuzu hızlanarak 5.750 devire getirdiniz. Ama sizin deli kaçmanız lazım. 1 ve 2.; 3 ve 4. silindirler arasında, emme manifoldundaki kelebek valfleri açmaya yarayan bir sistem bu V-Boost. Bu da kısacası normal motorlara uygulandığında ekstra %10 performans sağlıyor. Hem de valfleri tümden açmıyor, bilgisayar kontrollü bir servo motor, 8.000 devire kadar kademeli olarak açıyor ki, stabil olsun.


John Reed:
- Abiler ben tasarımcıyım bir şey anlamadım valla... Şu işin kısa bir lafzı yok mu?

Yamaha:
- John'cum buna kısaca turbo da diyebilirdik ama altındaki teknolojiyi tam anlatıyor olamazdık elbette değil mi? Bir de V-Boost diyince çok güzel oluyor.

John Reed:
- Eeee, abiler.. Sonra?

Yamaha:
- E'si gel bize çılgın bir tasarım yap da şu motoru efsane yapalım!

Ve her şey böyle başladı.

Yani... Tahminimce üç aşağı beş yukarı böyle gelişmiştir eminim diyaloglar.(!)


1985 yılında piyasaya çıkan, kasa tipini tam olarak açıklamanın imkansız olduğu V-Max, aralarda bazı boşluklar olmasına rağmen yenilenen haliyle 2012'de de standlardaki yerini aldı.

Seneler içinde "cruiser, custom cruiser, power cruiser, muscle cruiser, naked, street bike, sport, sport-touring" gibi bir çok sıfat eklendi V-Max'e. Bana kalırsa bu tasarımı anlatmanın en kolay yolu, sadece V-Max demektir.



Bir motosikleti anlatmaya, öncelikle ne gördüğünüzden başlamak her zaman çok daha kolaydır. Görürsünüz ve gördüğünüzü anlatırsınız. V-Max'e baktığınız zaman da gördüğünüz şey motor ve güç olduğu için motorundan başlamak daha doğru olacaktır.



200 beygir güç üreten 4 silindir-16 valfli, V-Boost'lu, 65 derecelik V motoru, 1679 santimetreküp hacminde. Tam tamına 200 beygir!! Bir kas ve güç yığını. Yamaha'nın son teknolojileriyle donatılı. Öyle zannediyorum mekanik herkül demek yanlış olmayacaktır.

Ve bu motorun performansını, motorunu, teknolojisini ne kadar övsek az gelecektir.

Çok fazla teknik detaya girip ortamı germek niyetinde değilim.

Şeklini, şemalini anlatmanın en kolay yolu, görsellerini göstermek ve detaylarına dikkat çekmek. İnsanda heyecan uyandıran bu motoru, çirkin kelimelerimle daha fazla kirletmek istemiyorum...






Girizgaha dönecek olursak son olarak;

"Ghost Rider'da oynamak O'nun suçu değil!!!"

İlgili haberi gördüğümde ilk aklımdan geçen bu olmuştu. İki ikon, kendi dallarında iki efsane ancak bu kadar uyumsuz bir çift olabilirdi. 

Ghost Rider serisini bilenler bilir. Detaya girmeden bahsedersek, asıl adamımız bu eserin ilk hikayelerinde bir sürü değişik motosiklet kullanır ve ilginç olan tarafı neredeyse hiç biri chopper değildir. Ve / fakat Ghost Rider'ın ününün artıp, adının duyulmaya başlaması, yani popülariteye ulaşmak üzere olması, tam olarak chopper kullanmaya başladığı zamanlara denk gelir. O yüzden 'Zaten Ghost Rider chopper sürmüyordu başlarda' demek, haklı bir yaklaşım değil bana kalırsa.



Nicholas C: Merak etme V. Az kaldı çekimler bitiyor..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder