19 Ekim 2012

Suzuki VZ800 - Intruder M800


Japon üretici Suzuki'nin efsanevi Intruder serisine 2005 yılında eklediği VZ800 - Intruder M800, yepyeni makyajı ve çekici tavırlarıyla radarlarımıza takılıyor.

Abisi Intruder VZR 1800'le birlikte Batman ve Robin'in motosikletleri gibi duruyorlar. Özel ve imza gibi bir dizayn. Elbette aralarında ciddi bir sınıf farkı var. Eh Batman'le Robin'de de var zaten...

Neyse, biz abilerini bir kenara bırakalım, rakipleriyle alakalı özelliklerine bir bakalım.

M800'e ilk baktığımızda neler görüyoruz?



Harika tasarlanmış bir boyun, akıcı bir gövde ve spor bir kuyruk. Açıkçası, arka koltuk dizaynını ilk gördüğümde bu akıcılığı bozduğuna inandığım için bir parça hayal kırıklığına uğrasam da, mono kapak'la bu kadar güzel olan bir cruiser çok nadir bulunur.

Depoyla kuyruğun akıcı uyumu, farı çevreleyip gidona uzanan mükemmel boynunun radyatörle yaptığı dik açı, spor görüntüye uygun kısa ön çamurluk ve aynı sportif yaklaşıma uygun 3 kollu ön, 6 kollu arka jant, M800'ü ilk bakışta tanıyabileceğiniz bir motor haline getiriyor. 


Ters bağlanmış amortisörler dikkatli izleyicilerden artı puan alıyor. Kontroller basit ve şık. Bu motora yakışıyor. Orjinal aynaları motorun genel havasına gayet uyumlu durumda. 

Genelde hiç bir cruiserda her nedense(!) motora uygun ayna üretmeyen üreticiler bu seferlik geçer not aldılar. Tek göze batan şey fren hidrolik deposu. Eh, artık ona da nazarlık diyelim.



Bu harika tasarımın bence tek eksiği egzozları. Elbette biraz masrafla alınacak bir çift drag pipe'la halledilmeyecek gibi değil. 

Şasiden kuyruğa uzanan, çamurluğa iki yerden bağlantılı krom parça ise, bu motorun da diğer intruder'lar kadar aksesuara açık ve özelleştirilebilir bir motor olduğunu gösteriyor. 

Renk skalası ise çok geniş M800'ün. Gri, siyah, lacivert, kırmızı, kirli sarı öne çıkanlar. 


Gelelim teknik özelliklerine;

Eh, Suzuki'nin motor üretimindeki becerisi tüm dünyadan geçer not aldıktan sonra bizden kötü not alması söz konusu değil elbette. Güvenilirliğini ve sağlamlığını Volusia serisinde de kanıtlamış 805cc lik motor, 53 beygir gücü 6.000 devirde üretiyor. 285 kg. dolu ağırlığı olan bir motor için oldukça yeterli rakamlar. Gaza dokunduğunuzda uçurmasa da serinletiyor.



Teknik özelliklerinde yazdığına göre, 32 bitlik işlemci vasıtasıyla yönetiliyor makina. Otomatik rölanti, çok delikli enjeksiyon sistemi,  V2 motor bu sınıfta ve fiyatta bir araç için artık sıradan. O yüzden bu konulara girmiyorum.

Aktarım şaftlı. Türkiye şartları açısından kayışın mı yoksa şaftın mı daha avantajlı olduğu tartışmaları süre dursun, zincir aktarım kullanıcıları açısından oldukça iyi bir tercih sebebi. Rakiplerinden olan Yamaha Midnight Star, kayış aktarım tercih etmiş. 



Frenleri ise, ekstra değil. Optimum düzeyde. Önde tek disk, arka drum olarak hazırlanmış. Bastığınızda asfalta pençelerini geçiren lastikleriniz yoksa bir parça dikkatli olmakta yarar var, nitekim M800 sportif yapısıyla hızlı bir lokomotif havasında.

Oturduğunuzda belinizi destekleyen bir selesi var. 70cm lik yüksekliğiyle rakipleri arasında 2-3 santim uzun kalsa da, bu, rahatlığınıza etki edecek bir eksi değil.  Uygun yükseklik ve açıdaki gidon, kontrollerin kullanım rahatlığı vb. gibi şeyler önceden de söylediğimiz gibi bu pahada ve sınıfta motorlar için artık bir lüks olmaktan ziyade, standart haline geldi.



Tipik bir cruiser tecrübesinde, uzun tekerlek mesafesi ve gidon tepkileri, şehiriçi sürüşte usta olmayan kullanıcıları zorlayabilecekken; M800 görece olarak daha rahat kontrol edilen bir motor. Ön süspansiyonda kullanılan ters amortisörler, konfora güç veriyor.


Mono kapak, yan çantalar gibi aksesuarlar, istenildiğinde bayii'den extra olarak alınabiliyor. 

Suzuki Türkiye'den Mehmet Bey'le yaptığım görüşme sonucunda 2012 model M800'lerin Türkiye'ye getirilmediğini fakat 2013 modellerinin, önümüzdeki Mart ayı içerisinde Türkiye'de olacağını belirtti. 

Fiyatı ise en büyük rakiplerinden Yamaha Midnight Star'a göre bir iki tık daha tuzlu. Bunun en büyük sebebini, şekline, duruşuna ve ifade ettiği şeylere bağlıyorum. 

Genel sonuç olarak, bu motoru şöyle bir inceledikten sonra, sahip olmak istemeyecek cruiser kullanıcısı az bulunur. Zira, fiyatıyla da ikinci kez düşünmeye iter.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder